KENT VE ÇEVRE - Yeni düzenleme... Meclis’te kabul edildi. Adı: Köy Kanunu Değişikliği. Ama biz şöyle soruyoruz: Gerçekten kimin için?
Ev sahibi olmak isteyen köylüler... Haklarına sahip çıkamayanlar... "Yeni hak tanıyoruz" diyorlar. Ama sonra? Herkes aynı soruyu soruyor: Bu haklar kaç kişiyi gerçekten sevindirecek?
Bu düzenleme, köylerdeki mülkiyet sorunlarını çözmek için mi, yoksa başka sorunları yaratmak için mi yapılıyor? Köyler bu düzenlemeden gerçekten fayda görecek mi, yoksa sadece “kağıt üstünde” mi kalacak?
GECEKONDU: BİR DÖNEM BİTİYOR MU?
Gecekondu... Anadolu’nun hafızası. İmar kaosu. Düzenleme öncesi “öz”, düzenleme sonrası “çözüm”.
Yeni yasa şöyle diyor: "Kaçak yapı varsa yıkarız." Fakat soru şu: "Kaçak yapılar neden yapılıyor?"
Yıkım kararları... Tebliğ ediliyor, edilmediği yerde kapıya asılıyor. Yıkım, 15 gün sonra "derhal"... Fakat sorun ne kadar "derhal" çözülüyor? Kaçak yapılaşma bitiyor mu, yoksa yerini daha büyük bir rant düzenine mi bırakıyor?
Gecekondular yıkılırken, yerine yapılan lüks binalarda kim oturacak? O gecekonduyu yapan, orada yaşayan insanlar mı, yoksa şehirdeki yeni yatırımcılar mı?
KDV İSTİSNASI: KAMUYA NE KALIYOR?
Kentsel dönüşüm... Yeni "istisna". Ama istisnaların bedeli nedir?
Arsa ve arazilerde KDV kaldırıldı. "Kamuya daha az yük" deniliyor. Ancak vatandaşın cebine yük olmayacak mı? Bu düzenlemeler kimin yararına? Büyük şirketler mi, yoksa gerçekten köyde yaşayan insanlar mı kazanacak?
KDV istisnası gibi adımlar, kısa vadede yatırımcıları çekebilir. Ancak uzun vadede bu tür düzenlemeler, köylerin kültürel ve toplumsal yapısını nasıl değiştirecek? Köyler, şehirleşme baskısı altında kimliklerini kaybetmeye devam mı edecek?
İMAR HAKKI AKTARIMI: SİHİRLİ BİR FORMÜL MÜ?
Yeni bir kavram: İmar Hakkı Aktarımı. "Bir yerden al, başka yere koy." Kulağa kolay geliyor. Peki uygulamada?
Amaç: Kamu hizmet alanlarını "bedelsiz" kamuya geçirmek. Bedelsiz mi? Asıl maliyet kimde?
Vatandaş kendi mülkiyetinde "kısıtlamadan" kurtulacak deniliyor. Ama vatandaşın arsası önce kamuya giderken "değer artışı" nasıl da vatandaşı aşıyor? Bir yanda hak kaybı yaşayan insanlar, diğer yanda bu düzenlemelerden faydalanan büyük gruplar...
İmar hakkı aktarımı, köylerin geleceğini kurtaracak bir adım mı, yoksa rant odaklı bir plan mı? Bunun cevabı, uygulamada gizli.
YAPI DENETİM: KURALLAR SERTLEŞİYOR
Enerji santralleri yasa dışı... Yapı denetim bedeli 50 bin lira. Daha fazla? Daha çok ceza.
Ama asıl sorular: Hangi müteahhit? Hangi kontrol mekanizması? Denetim sıkılaşıyor ama "asıl" sorumlulara nasıl ulaşılıyor?
Yanlış yapanın "izin belgesi" iptal ediliyor. Fakat çoktan zarar gören yapılar ne olacak? Vatandaşı kim koruyacak? Yapı denetim süreçlerinde, sadece kuralların sıkılaştırılması yetmez; denetim mekanizmalarının şeffaflığı ve adaleti sağlanmalı.
Yapı denetim kuruluşları, kağıt üzerindeki düzenlemelere uyarken pratikte nasıl bir sorumluluk alacaklar? Bu sorunun yanıtı belirsiz.
KENTSEL DÖNÜŞÜM: SLOGANLAR VE GERÇEKLER
Çok büyük sözler... "Afet riski altındaki alanlar dönüşüyor." Ama hangi afet, hangi alan? "Yıpranan tarihi yapıları koruyacağız" diyorlar. Tarih koruyor mu yoksa daha hızlı yıkılıyor mu?
Kentsel dönüşüm bir "başlangıç". Ama bu başlangıçta vatandaşın "sesini" kim duyuyor? Köylerde yaşayan insanlar, bu dönüşüm projelerinden gerçekten faydalanacak mı? Yoksa bir kez daha göz ardı mı edilecekler?
Kentsel dönüşüm projelerinde, köylerin özgün dokusu nasıl korunacak? Modernleşme adı altında köylerin geçmişi tamamen silinir mi? Bu sorular, düzenlemenin gelecekteki etkileri açısından kritik önemde.
YENİ YASALAR: KAZANAN KİM?
Yeni düzenlemelerle köylerin sorunları çözülüyor mu? Yoksa sadece kağıt üzerinde mi kalıyor?
Vatandaşın aklında tek bir soru var: "Bu yasalar benim hayatımı kolaylaştıracak mı?"
Her yasa, kağıt üzerinde iyi görünebilir. Ancak asıl mesele, bu yasaların gerçek hayatta nasıl uygulandığı. Köylüler için çözüm üretmek mi, yoksa yeni sorunlar yaratmak mı?